Aşk Üzerine Söylenmiş Sözler

Aşk Üzerine Söylenmiş Sözler

Aşk, farklı bakış açılarıyla tarif edilse de ortak bir noktada insan ruhunun derinliklerinden gelen ve yaşamın her alanına dokunan evrensel bir duygudur.

Aşk:
– Bir arayıştır: Fuzuli’nin dediği gibi âlemde var olan her şeyin özü, insanın kendini ve başkalarını tanıma çabasıdır.
– Bir teslimiyettir: Mevlana’nın tarifinde, kişinin benliğini aşarak sevdiğine bağlanmasıdır.
– Bir mücadeledir: Montherland ve Peyami Safa’nın işaret ettiği gibi, zorluğunu bilerek bu duyguya sarılmaktır.
– Bir ironi ve çelişkidir: François Bacon ve Epiktet’in görüşleri, aşkın hem haz hem de acı, hem mantık hem de delilik olabileceğini ortaya koyar.
– Bir tamamlanma arzusudur: Augustinus’un dediği gibi, ruhun güzellik arayışıdır.
– Bir bağdır: Newton’un köprü metaforunda olduğu gibi, insanları bir araya getiren ve anlam katan bir bağdır.
– Sonsuz bir denizdir: Dante’nin aşkı evrensel bir güç olarak görmesi, onun sınırsızlığını ve her şeyde varlığını anlatır.

Kısacası, aşk; hem duyusal hem de ruhsal bir deneyimdir. İnsan doğasının kaçınılmaz bir parçası olan bu duygu, bazen yüceltici bazen de yıkıcı olabilir. Ancak aşk, insanı insan yapan temel öğelerden biri olarak, bireyin kendini, başkasını ve hatta yaşamın özünü anlamasında bir yol göstericidir.

Aşk, yaşamın içindeki bir aynadır; kişi o aynaya baktığında kendini görür.

Fuzuli:
Aşk imiş her ne var âlemde, ilm bir kıyl ü kaal (dedikodu) imiş ancak.

Mevlana:

• Aşk altın değildir, saklanmaz. Âşığın bütün sırları meydandadır.
• Aşk, davaya benzer, acı çekmek de şahide; şahidin yoksa davayı kazanamazsın.
• Akılsız, yüzü güzele; akıllı, gönlü güzele tâlip olur. Zaman yüz güzelliğini tüketir ama gönül güzelliğini artırır.
• Bir aşkı başka bir aşk söndürebilir. Aşkta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akıllılık ve akılsızlık vardır. Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Sadece kepazelik, aşağılık ve rindlik vardır. İnsanın toprağını aşk şebnemiyle yoğurdukları için âlemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur. Aşkın yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı. Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır ne de ucu bucağı.

MONTHERLAND:
Aşk, ovaları kaplamış olan çok büyük ordulara benzer. Daha dün bütün görkemiyle orada dururken, bugün bakarız, yerinde yeller eser.

Peyami Safa:
Aşk, aleyhine binlerce şey söylenir ama insanoğlu yine de onsuz yapamaz.

Aristoteles:
Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yalnız sevilmenin hiçbir zevki yoktur.

François Bacon:
Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanların kendilerini budalaca aşka kaptırdıkları görülmez. Büyük ruhlar ve büyük işler aşkla uzlaşmaz.

Augustinus:
Sevgi, ruhun güzelliğidir.

Franz Xaver Von Baader:
Özgürlük aşk değildir, yalnızca aşkın kapısıdır.

Bailey:
Aşk, dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır.

Jeremy Bentham:
Aşk hazzı, dostlukla duyu hazlarından yoğrulmuştur.

Balzac:
Aşk yaşamında kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir. Kadınlar bizleri sevdikleri zaman her suçumuzu bağışlarlar.

Jacob Boehme:
İstek, hareket/genişleme, yön veren tezlere bilgelik eklendiğinde aşk olur.

La Cordaire:
Aşk her şeyin başlangıcı, ortası ve sonudur.

Eugene Delacroix:
Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden başka bir dil ister.

Descartes:
Bir şey kendimiz için iyi, yani uygun gibi sunulmuşsa ona karşı aşk duyarız.

Bulor:
Aşk, cennetin dilinden bize kalan tek andır.

Antoine Bret:
Aşkın ilk soluğu, mantığın son soluğudur.

Epiktet:
Hareket etmenin nedeni “istek” ve “sevmektir”; bu ise düşünmektir. Aşk tutkudur. İyi ya da kötünün ne olduğunu fark edemeyen insan nasıl sevebilir?

Duclos:
Aşk, bıkılmayandır. Her şeyden bıkılabilir ama aşktan… Hayır.

Douglas Ferrola:
Aşk kızamığa benzer; insan ne kadar geç yakalanırsa o kadar ağır geçer.

Epikür:
Bilge olan evlenmez. Evlense bile aşkın vehimlerine kapılmaz.

Fenelon:
Sevmeden yaşamak yaşamak değildir. Az sevmek ise sürüklenmektir.

Constance Foster:
Sevgi, bizi zamanın yıkımından koruyan yıkılmaz bir kaledir.

Freud:
Yaşam belirtisinin kökeninde duygulanma, duygulanmanın da temeli aşktır.

Geraldy:
Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu. Ona aşkı öğreten kadındır.

Goethe:
Sevilenin kusurlarını hoş görmeyen, sevmiyor demektir.

Victor Hugo:
Aşk bir deniz, kadın onun kıyısıdır.

Holty:
Aşk, kulübeyi altından bir saraya benzetir.

Albert Hubbart:
Aşk yaşamdır deriz, ancak umutsuz, inançsız aşk ölümden beterdir.

Konfüçyus:
Dinsel erdem, insanlığı sevmekle olanaklıdır.

Moliere:
Kadınların büyük tutkusu, aşkı ilham etmektir.

Montaigne:
Aşk, utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır.

Newton:
Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracaklarına duvar ördükleri için yalnız kalırlar.

Oscar Wilde:
Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar da erkeklerin son aşkı olmak ister.

Cenap Şahabettin:
Kadın olsun, kitap olsun, cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır.

Stendhal:
Aşk, coşku ve tutku olduktan sonra insan hiç sarsılmaz; bunlar olmayınca yaşam neye yarar?

Seneca:
Yalnız akıllı bir insan sevmesini bilir. Sevip de yitirmek, sevmemiş olmaktan daha iyidir.

Dante:
Aşk, kusursuz olmayan iyiliklerin üzerinde de vardır.

Feuerbach:
Aşkın sonsuz derinliği ve aşkın gerçeği, bununla yalnız bununla kaimdir.

François La Rochefoucauld:
Aşk, duyuların bir hummasıdır.

Mu-Ti:
Kim başkasını severse, kendisi de sevilecektir.